Anneler Günü Hikayesi ve Anneler Günü Hediyeleri
Dünyanın hangi bölgesinde doğmuş, hangi kültüründe yetişmiş olursak olalım bir insanın doğumundan ölümünde kadar en özel bağlar kurduğu kişi annesidir. Önce fiziksel bir bağla oluşan bu döngü, insanın ilk nefes alışında, hatta çocuk dünyaya gelmeden önce sadece annelerin anlayabildiği bu derin bağlarla anne ve çocuğunu birbirine bağlar. Bu yazımda biraz tarihin derinliklerine inmek ve annelik kavramının sadece çocukla olan ilişkisiyle değil, sahip çıkmamız gereken bir tarihsel olgu olarak açıklayacağız.
Anne olmak sadece bir çocuğun ihtiyaçlarını gidermek, onun gelişimiyle ilgilenmek değildir. Çocuğun özgün bir birey olarak kendini keşfetmesini sağlayan hayatındaki ilk kişidir Anne. Bir sosyal statü olmanın ötesinde Anne olmak; bazen dost olmak, bazen öğretmen olmak, bazen ise hiç terk edemeyecek bir sevgili olmaktır.
Kadına değer vermek ve yüceltmek Türk Kültürü’nün özüdür.
Anne aynı zamanda bir kadındır. Tarihsel olarak baktığımızda, Türk Kültürü’nde Kadına verilen değeri gösterecek çokça örnek gösterebiliriz. Örneğin; Bilge Kağan kitabesinde: "Tanrı Türk Milleti yok olmasın diye babam İl-Teriş Kağan ile anam İl-Bilge Hatun'u yükseltti" ifadesi, Türk kültüründe kadının siyasi ve toplumsal değerinin ne kadar yüksek olduğunu göstermektedir. Türk Kültürü’nde Anne (Anadolu tabiriyle Ana); emeğin, sıcaklığın, dostluğun, barışın, sabrın, fedakârlığın toplumdaki doğal temsilcisidir. Onlara olan minnettarlığımızı, sevgimizi ve özlemimizi göstermek için nice şarkılar, türküler bestelemişizdir. Ezbere bildiğimiz deyimler ve atasözleriyle bize yol haritası olurlar.
Orhun yazıtlarında Kül Tigin'i ergin olana kadar koruyan, çocukların, annelerin ve aile ocağının koruyucusu Umay Ana kültünden söz edilir. Kadın Tanrıça ya da Kadın İlah olarak bilinen Umay Ana, bir çocuk doğacağı zaman ortaya çıkar ve gök âlemindeki Süt Gölü'nden getirdiği bir damlayı çocuğun dudaklarına sürer, böylece üç gün boyunca anne ve çocuğunu korur. Çocuğun gülümsemesi, Umay'ın çocukla birlikte olduğu anlamına gelmektedir. Anadolu halkı bu olaya 'Çocuk meleklerle konuşuyor' der. Türk mitolojisindeki karşılığı Kız anlamındaki "Ece" olan Umay'ın yeryüzü Tanrıçası olduğu sanılmakta, Hakas Türklerince de beyaz saçlı ve narin bir hanım olarak tasvir edilmekte, Yakut Türklerinde ise "Aysıt" adıyla bilinmektedir.
Anneler Günü Tarihi
Bugün neredeyse Dünya'nın her yerinde - hâkim kültürün gücüyle - aynı gün kutlanan anneler gününün aslında Anadolu topraklarından dünyaya bir "Ritüel" olarak yayıldığını söyleyebiliriz. Medeniyetin birçok alanda başlangıcı sayılan Anadolu ve Mezopotamya toprakları; dini inançlarıyla, Tanrı ve Tanrıçalarıyla da birçok kültüre esin kaynağı olmuştur. Ana Tanrıça inancı da bunlardan birisidir. Yunanistan'da Rhea adı ile bilinen Ana Tanrıça özellikle Roma dönemi Mısır kültüründe İsis, Efes Artemis'te doğurganlık ve bereketle ilişkilendirilerek İyon Kibelesi adı ile anılan ana tanrıça figürü olarak yayılmıştır. Anneler Günü, Yunanlıların Anadolu kökenli Ana Tanrıça ritüeline bağlı Kibele (Kybele) figürü Rhea onuruna verdikleri yıllık ilkbahar festivalleri ile kutlanmaya başlamıştır. Oysa, Anadolu kökenli bir Tanrıça olan Kibele’nin kökeni çok eski dönemlere dayanır. Anadolu'da yapılan kazılar, Ana tanrıça figürünün MÖ 6500-7000'lere kadar dayandığını ortaya çıkartmıştır. Analığı, üremeyi, hayatın sürmesini ve bereketi simgeleyen tanrıça figürü çok farklı yerlerde karşımıza çıkar. Anadolu'da çok sayıda Kibele anıtı vardır. Spil Dağındaki Hitit Kibele heykeli, Konya'nın Çumra ilçesindeki Çatalhöyük köyünde bulunan Frig mitolojisinin Ana tanrıçası Kibele heykeli… Afyon-Eskişehir civarında yer alan açık hava tapınaklarında ise iki yanında aslanlı Ana Tanrıça kabartması bulunur.
Frigyalılar devrinde Anadolu'da Kibele Baş İlahe (Ana Tanrıça) olarak kabul görmüştür. Kibele inancı daha sonraki uygarlıkları da büyük ölçüde etkilemiştir. Özellikle Yunan ve Roma mitolojisinde, Frigya dönemindeki bazı tapınma ayinleri ile aynı formda devam etmiş, Kibele'nin özellikleri farklı Tanrı ve Tanrıçalarda yeniden hayat bulmuştur. Bunun en bilinen örneğinin; Yunan mitolojisindeki Artemis olduğu görülmektedir. Artemis Roma mitolojisinde Diana adını almıştır.
21.Yüzyılın başlarını yaşadığımız bugünlerde, Dünya birçok sorunla mücadele ederken bile (Salgın, Ekonomik krizler, Çevresel sorunlar)- her yıl genel olarak (kutlanma günü bazı ülkelerde farklılık gösterir) Mayıs ayının ikinci pazarında her şeyi unutup sadece bir kişinin sesini duymak için telefonlarımıza sarılırız, yanına gideriz, onun sevdiği çiçeği ararız, ona hediyeler alırız, eğer o hayatta değilse kabrini ziyaret ederiz. O kişi elbette ki annemizdir. Peki, Anneler günü nasıl oldu da her yıl aynı gün kutlanmaya başlandı? ABD'de Anna Jarvis'in kaybettiği annesi için 1908 yılında başlattığı anma günü, 1914 yılında Kongre'nin onayıyla Amerika Birleşik Devletleri çapında genişlemiş ve her yıl Mayıs ayının ikinci pazarında kutlanılan "Anneler Günü" birçok ülkede de kutlanmaya başlanmıştır.
Anneler Günü Türkiye Cumhuriyeti’nde ne zaman kutlanmaya başlandı?
Ülkemizde de Anneler Günü'nün resmi kabulü Türk Kadınlar Birliği'nin girişimleri ile 5 Mayıs 1955 tarihinde Mayıs ayının ikinci pazar günü dünyada olduğu gibi Türkiye'de de ''Anneler Günü'' olarak kutlanması kararı verilmiş, o yıl yılın annesi olarak da 93 Harbi sırasında Erzurum'da Aziziye savunmasına katılan, Rus işgaline karşı Erzurum’daki halk direnişinin simgesi hâline gelmiş Türk kadın kahramanlarından 98 yaşındaki Erzurumlu Nene Hatun seçilmiştir.
Endemigo.com olarak her yıl Anneler Günü’ne özel aylar öncesinden çalışmalarımıza başlayarak annelerimizin mutluluğuna değer katmak için mutluluk dolu hediyeler hazırlıyoruz. Siz de kadın üreticilerimizin ellerinden el emeği ile üretilmiş Coğrafi İşaretli ürünlerle annelerize sizin için ne kadar önemli olduklarını gösterebilirsiniz. Anneler Günü'ne özel hediyeleri keşfetmek için buraya tıklayabilirsiniz.
Tüm Annelerimizin ve anne adaylarının Anneler Günü’nü en içten dileklerimiz ile kutlarız. 